Yalnızca hastalık etiketli içerikler

Hurma Agaci* İçeriğinde minerallerden magnezyum, kalsiyum, natrium, potasyum, ferrum, sülfür, klor, fosfor, vitaminlerden B grubu, A, C vitamini, beta-karoten bulunmaktadır.
*Günde 2 adet tüketilen hurma (yaklaşık 20-25 gram) kabızlık, sindirim problemi, zayıflık, iştahsızlık, kalp problemleri, mide bulantısı ve hatta kanser başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu özellik gösterir.

*Birçok besin öğesini yüksek oranda içeren tek meyve olan hurma bebek ve çocuklarda sağlıklı gelişmeye ön ayak olur.

*İçeriğindeki oksitosin hormonu benzeri bir madde ile doğumu kolaylaştırır, emzirme döneminde annenin sütünü  arttırır.

*Göz sağlığı için önemli olan beta karotenden zengindir ve düzenli tüketildiğinde özellikle gece körlüğüne faydalıdır.

*Lif oranı yüksek olmasıyla kısmen laksatif etkiye sahiptir,

* Gene içerdiği yüksek lif miktarı uzun süre tokluk sağlar.

* En yüksek protein oranına sahip meyvedir. Bu da hurmayı bir çok özelliğinin yanında diyet dostu bir meyve de yapar.

* Sakaroz barındırmaz, görece düşük glisemik endeks karakteristiklidir. Kan şekerinin kontrol altında kalmasına engel olmaz. Hatta hekim kontrollü olarak diabet hastalarına bile belli ölçüde izin verilebilir.

* Hamilelikte  önerilen, lohusalık döneminde de süt arttırıcı etkisi bilinen bir meyvedir.

*Kalp hastalıklarında özellikle ritm bozukluklarında faydalıdır, LDL (kötü kolesterol) seviyesini düşürür.

*Alkol tüketen kişilerde karaciğer yağlanmasına karşı koruyucudur ve toksik maddelerin atımını hızlandırır.

*İçeriğinde en az 20 adet farklı aminoasit içermektedir. Hücre yaşlanmasına karşı korur, bir nevi gençlik iksiridir.

*B vitaminlerinden ve magnezyum mineralinden zengin olması nedeniyle depresyona, sinir hastalıklarına karşı koruyucudur.

*Aç karnına tüketildiğinde bağırsak parazitlerini öldürür.

*Hiçbir yan etkisi olmayan, kansere karşı koruyan doğal bir ilaçtır.

 

Kaynak : Dr Ender Saraç, Diyetisyen Özlem Sert Aydın, Rast Grup,

FacebookTwitterPinterest

Colyak GlutenSadece Amerika’da 3 milyondan fazla kişi gizli bir salgından mustarip. Eğer şişkinlik, yorgunluk veya eklem ağrıları yaşıyorsanız, bunun sebebinin çölyak hastalığı veya gluten intoleransı olabileceğini düşünmenizi öneririm. Çölyak hastalığı vücudunuza ciddi şekilde zarar verebileceği gibi sizi karaciğer hastalıkları veya kansere yatkın hale getirebilir.

Daha da kötüsü ve önemlisi bu hastalığa çoğunlukla yanlış teşhis konuluyor ya da doktorlar tarafından fark edilemiyor. Ancak riskte olduğunuza dair endişeleriniz varsa dikkat edeceğiniz önemli işaret ve belirtiler var. Glutensiz bir diyet, dualarınıza yanıt olabilir ve hatta eğer gluten toleransınız varsa, gluteni hayatınızdan çıkarmak kilo vermenize de yardımcı olabilir.

Gluten: Nedir ve nelerde bulunur?
Çölyak hastalığı, bağırsaklarınızın besinleri doğru düzgün emmesine engel olan bir sindirim bozukluğudur. Çünkü çölyak hastaları genellikle buğday, çavdar ve arpa gibi diğer tahıllarda bulunan bir protein olan gluteni hazmedemezler.

Ekmeğin esnek dokusunu gluten sağlar. Hatta ilaç ve kozmetik gibi üretim alanlarında da kullanılır. Gluten aynı zamanda jambon, rokfor peyniri, bira, aromalı kahve, meyan kökü ve soya sosu gibi ürünlerde saklı olabilir.

Gluten aldığınızda ne olur?
Gluten intoleransınız varsa ve bu proteini vücudunuza aldıysanız, bağışıklık sisteminiz, besinlerin emilimini ve kana geçmesini sağlayan, ince bağırsağın mükemmel mimarisinin bir parçası olan villüslerinize zarar veren antikorlar salarak bunu yanıtlar.

Normalde ince bağırsak yiyeceklerdeki önemli besinleri emen parmak benzeri tüylerle kaplı bir peluş halı gibidir. Çölyak hastalığına maruz kaldığınızda, bu villusler düzleşir ve halıya benzeyen bağırsak daha çok parke tabana benzer. Böylece artık besinler doğru düzgün emilemezler. Bu da, ne kadar yerseniz yiyin, yetersiz beslenmeye yol açar. Gluten intoleransı ve çölyak hastalığı arasındaki fark, gluten intoleransının genellikle bağırsağa aynı zararı vermemesidir ancak gluten alımı, rahatsızlık verici belirtilere yol açabilir.

Çölyak hastalığının belirtileri
Belirtileri saptamak zor olabilir ancak genelde en yaygın şikayetler karın ağrısı, şişkinlik ve aralıklı ishal. Bazen çölyak hastaları mideyle, karınla ilgili hiçbir sorun yaşamazlar ve bunun yerine asabiyet, eklem ağrısı, kas krampları, ağız yaraları, ayaklarda karıncalanma, veya gluten intoleransından kaynaklanan kaşıntılı, kabartılı bir deri hastalığı olan dermatit herpetiformis gibi şikayetlerde bulunabilirler. Bu döküntünün ve diğer çölyak hastalığı belirtilerinin tedavisi, glutensiz bir beslenme programı sağlamaktır. Aslında esas anahtar, doğru tanıyı bulmakta. Çölyak hastalığı yanıltıcı bir teşhise neden olabilir, çünkü bu hastalık IBS (Hassas Bağırsak Sendromu), ülser, Crohn Hastalığı (İltihabi Bağırsak Hastalığı) ve anemi gibi hastalıkları taklit edebilir.

Şişkinlik, yorgunluk veya eklem ağrısı yaşıyorsanız siz de çölyak hastalığı veya gluten intoleransından mustarip milyonlarca insandan biri olabilirsiniz.
Araştırmacılar artık ABD’de çölyak hastalığının özellikle de yüksek orandaki yanlış teşhislere bakarak, önceden düşünülenden daha yaygın olabileceğine inanıyorlar. Artık doktorunuzun çölyak hastası olup olmadığınıza karar vermesine yardımcı olmak için güvenilir kan testleri mevcut. Çölyak hastalığı bir otoimmün hastalığı olduğu için çölyak hastalarının bazı antikor seviyeleri anormal derecede yüksektir. Doktorunuz bu antikor seviyelerini ölçüp, endoskopik doku örneğiyle birlikte teşhisi doğrulayabilir. Eğer çölyak hastalığınız varsa, glutensiz bir diyet rahatlamanızı sağlayacaktır çünkü şu anda tedavisi yoktur.

Prof Dr. Mehmet Öz’den Çölyak Ve Beslenme 22 Mayıs 2010

FacebookTwitterPinterest